31 Mart 2009 Salı
Herkes Ders Alsa...
30 Mart 2009 Pazartesi
Solun Önündeki Fırsat...
En büyük kamuoyu yoklaması bitti, şimdi sırada siyasi analizler var. Alternatif hükümet politikaları üretemeyen, etkisiz bir muhalefet anlayışının talebi olmayacağı çok açık. Liderler demokrasisinin tıkandığı gerçeği gün gibi ortada duruyor, muhalefet veya iktidar partisi olmak farketmiyor bu açıdan. Kamu kaynaklarını hesapsızca harcayan hükümetlere karşı direnmek meclis çatısı altındaki profesyonel politikacılara bırakılmamalı.Etkili muhalefet edememenin iktidarı güçlü kılması solun sağlam bir alternatif olmasında en büyük engel . Sağa karşı sağı seçmek zorunda kalmak, seçmeni ideolojik partilere itebiliyor. Ekonomik hayatın dinamikleri siyaseti yeniden şekillendirirken, toplum çözümleri sağ siyasetlerde aramakla celladına davetiye dağıtıyor. Bugüne kadarki siyasi tercihlerimiz yoksullaşmayı paylaşmaktan başka birşey getirmedi. Herşeye rağmen birleşmiş,ilkeli bir sol taban ve siyasi hareket Türkiye'nin büyük sorunlarının çözüm yollarını dar kalıplardan kurtardığı gibi iktidar yorgunu hükümetlere de tazelenme şansını sunmaz mı? Dünya'nın yepyeni yolları denemeyi cesaret ettiği bir kriz döneminde solun umut olması ancak kendini yenileyerek aşmasıyla mümkün.
28 Mart 2009 Cumartesi
Arama Kurtarma İşleri Naçar...
2 gündür helikopter kazası geçiren kişilerin durumunu merak edip durduk. Herkesin sürekli kendini bir şeyler söylemek zorunda hissettiği bir 48 saat oldu bu süre. Dakika dakika değişen çelişkili haberlerle iyi yönetilemeyen kriz süreci başarısızlıkla sonuçlandırıldı. Şu saate kadar 4 kişinin cesedi bulundu diğer 2 kişi ise kayıp. Başbakanın bile cevap veremediği soruların özünde insan kaynaklarının niteliksiz olması yatıyor kanımca. Enkazın 20 km. ötesinde arama yapılması,arama-kurtarma faaliyeti yapanların hayatını tehlikeye atan bir idaresizlik,fazla sayıda insanın koordine edilmeden sahaya sürülmesi soru işaretleri doğuruyor kafalarda. Siyasetin karıştığı her alan gibi arama-kurtarma işleri de yetersiz insanların elinde çürütülüyor maalesef. Oturduğumuz yerden konuşmak bizim işimiz ama onca insanı basiretsizce dağlara sürmek herkese saygısızlık. Ceset getirmek için yaşayan kişileri tehlikeye atmak insafsızlık değil mi?
27 Mart 2009 Cuma
Susurluk'tan Ergenekon'a Çete A.Ş.
Yaşam, şarkılar olmasa ne kadar sığ olurdu...Her zaman çiğnediğimiz sözleri okumadan önce bu şarkıyı dinlerseniz beni daha iyi anlarsınız...
Hayatımız çetelerle sarılmış durumda. Kimileri mafyavari sivil oluşumlar kimileri devlet gücünü arkasına almış kamu girişimleri. Sivil toplum insiyatifinden anladığımız birkaç kişi bir araya gelip organize işlere karışmak olmalı, bu gitgide yaygınlaşıyor. Daha da tehlikeli olan türü ise vatanı kurtarmak isteyen tosuncuklar...Bunlardan vatanı-milleti kurtarmak büyük iş olsa gerek.
25 senedir süren iç savaş sonucu ülke büyük zarar gördü. Dökülen kanların hesabını kimse mahkemelere vermedi şimdiye kadar. Toplu veya tekli cinayetler, köylerden sürmeler, köyleri yakmalar, işkenceler...akıl almaz onca zulüm, ya sonrası? İşte Kürt Sorunu'nda geldiğimiz nokta: Kuzey Irak'ta bağımsızlığa yakın bir Kürt devleti, TRT 6, seçim olmasa düşünülebilecek Genel Af vb... DTP'nin Kürt Davası'nda tek tabanca olması PKK'nın da işine geliyor bana kalırsa.
Çağdaşlık bireye değer vermekle başlıyor. Uygarlığın binlerce yıllık tarihinde ayakta kalanlar sadece haksızlığa karşı direnebilen insanoğlu oldu. Yoksulları savaşa göndere bilirsiniz,açları karın tokluğuna çalıştırabilirsiniz...İnsana onur sahibi bir varlık olduğu için değer vermeye gelince:Bunu yapmazsanız çeteler sizin haklarınızı sizlerden alır, siz sadece şaşırırsınız.
26 Mart 2009 Perşembe
Ölenlerin Ardından...
YouSayToo - Promote Blog
BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin içinde bulunduğu helikopter K.Maraş'ta dün düşmüştü. Bu saatler itibariyle yolcuların hayatlarını kaybettiği tahmin ediliyor . M.Yazıcıoğlu 70'li yılların devlet destekli, eli silahlı ülkücülerinin başında idi. Dolaylı veya dolaysız bir çok sol görüşlü insanın ölümünden sorumlu tutuluyordu.12 Eylül sonrası ise İslamiyeti keşfedip,aşırılığını dini yönüyle törpülemeye çalıştı. Tarikat bağlantıları ve devlet güdümlü etno-politik davranışları partisini sağda kendine ait bir çizgiye oturttu. Liderlerin karakterilerinden ayıramadığımız güdük siyasal hayatımızda kendisi küçük ama etkisi büyük oluşumların sadece bir tanesini yönetiyordu Yazıcıoğlu . Kimse kimsenin yerine ölmez. Kaderini başkaların hayatları pahasına yazanlar ise yaşarken ölüme en yakın olanlardır bence. Yazıcıoğlu'nun suçlarının hükmünü mahşeri vicdan verecek. Peki, hukuk denilen en insani mahkeme nerede kaldı?
24 Mart 2009 Salı
Talabani'nin Gül'ü...
20 Mart 2009 Cuma
Obama Gelirken...
19 Mart 2009 Perşembe
Yamalı Bohça...
Hükümet beyaz eşya,inşaat ve otomotiv sektörlerinde bir süreliğine KDV ve ÖTV indirimine giderek, uygulamaya başladı. Tedbirler geç kalınsa bile, talebi canlandırarak üretimle ticarete hareket getireceği için olumlu kabul ediliyor. Dış dünyada geniş kapsamlı paketlerle üzerine gidilen kriz, Türkiye'de bölük pörçük kararların ekonomide acemi uygulama alanı olarak kalmakta şimdilik. Yavaş giden müdahale sürecinin, telaşla alınan acemi işi beceriksizliklere dönüşmemesini temenni ederim. Zamanın hayati olduğu konusunda herkes hemfikir. Kriz, siyasetin kısır çekişmelerine ya da ben kavgasının çok önünde gelmeli. Yaşananlar, yaşanacakların teminatı gibi. Reel kesimin krizi bankaların kredi krizine dönüşürse şaşmamalı. 2001 yılında şekillenen ekonomi son 3 yılın kriziyle yeniden format atılacak aşamaya geliyor. Bakalım başlat düğmesine basmak hangi iktidara nasip olacak.