20 Mart 2009 Cuma

Obama Gelirken...

Başkent iyiden iyiye Obama'nın ziyaretine kilitleniyor. İstanbullu'ların  Su Forumun'da çektiklerinden  sonra sıra Ankaralı'larda anlaşılan. Clinton son gelişinde  görüşmeler için altyapıyı hazırlarken,Türkiye çıkarlarının ve fırsatlarının farkına hızla varmalı. Çok kutuplu dünyanın çatışmalı siyasetine uygun manevralar için ABD ile taşeron dış siyaset ilişkilerine girilmemeli. Uzun sürebilecek bir ekonomik krizin sonucunda ABD uluslararası arenada bugünkünden çok farklı sularda yol alabilecek. Obama'nın yaklaşım tarzı bu değişiklikleri açıklamaz kanımca.Dipten gelen dalga ABD'yi bu değişime zorluyor. Dünya, BRIC ülkelerinin, Ortadoğu'lu ve Afrika'lı aktörlerin diplomasi açılımlarına,insiyatif almalarına daha fazla seyirci kalacak gibi. Bloklar arası siyaset yerine ülkeler arası mekanizmalar çalışacak normal veya kriz dönemlerinde. Bu ilişkilerin odak noktalarını ise sivil toplum örgütleri oluşturacak.NATO,AB veya ABD merkezli Batı ittifakları Doğu'dan gelen yeni nesil politikaların baskın kalmasına göz yummak zorunda kalabilir. Türkiye köprü olma  rolünü bir kez daha çalkantılı sularda yürütmeye çalışacak.Demokrasinin geri plana çekilmesi önümüzdeki dönemin  özelliklerinden birisi olmaya aday görünüyor. Sınırötesi çatışmalar insan topluluklarının doğal kaynaklara ulaşmak için yapacağı seferlerle  tetiklenebilir bu dönemde.Kapitalizm krizleri kaçıncı defa Dünya'ya hediye ederken, sosyalizm geri kalmış ülkelerin kurtuluş dinamosu olabilir. Dialektik,  yine ekonomik çelişkilerin ışığında toplumları savuracak, değişimi altyapıdan başlatarak evrim tartışmalarına bir de devrim tartışmaları getirip koyacak. İnternet devriminden öte yoksulluğun getireceği bir devrim olacak yaşanacak gelişmeler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder