12 Mayıs 2009 Salı

Hayat ve Çocuklar...

Resmi bayramların da güzel yanları vardır kuşkusuz, çocukların başbakan, cumhurbaşkanı olması gibi...Hani kazık kadar adamların yapamadıklarını o küçücük yürekleriyle, tertemiz beyinleriyle yaparlar ben buna inanırım. Adam olacak çocuk derler ya, o çocuklar büyüdükleri zaman olgun insan olamıyorlar . Çocuk ve genç yetiştirme koşulları çok zorlaştı Türkiye'de. Ben kendi kendimi adam edebilmek için hala uğraşıyorum ne çok eksiğim varmış. Durmaksızın süren bir yarış benimkisi ölene kadar bitmeyecek. Yepyeni fikirler üretme , yaratıcılık, kalıpları kırmak, bilinmeyene hiç denenmemiş yollardan gitmek, entellektüel cesaret, ben olma yolunda emek vermek... çok şey mi istiyorum çocuklarımızdan?

Anne-baba olmanın sorumlulukları arasında en önemli husus kendileri olmak kanımca. Evde yerine oturmuş roller mutlu bireylerin en güzel hayat karnesi. Kendi kendine yeten değerli insanlar mutlu yaşanmış çocuklukla içiçe...İlerde aile sahibi olursam içgüdülerini yaşamış bir birey gibi baba olmak isterim. Hayatı bayram yerine çevirmek çabası değil de bir tutam sevgi ile dopdolu, özgüven sahibi kişiliklerin hayatla dansı demek derim ben buna işte.

Yazıma son vermek için şunları söylemem elzem oldu: Bölük pörçük yazıyorum, imla kuralları yok, düzyazı ile haşır neşir olmamışım ne zamandır... Sadece aklıma, yüreğime ve kişiliğime güveniyorum. Gün gelir yazılarımı okuyan birileri olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder