Münevver Karabulut cinayetinde 3 aya yaklaşılıyor, polis hala somut bir sonuca ulaşamadı.Bu cinayetle ilgili Adli Tıp raporu geçtiğimiz gün yayımlandı.Katil kişi veya kişiler nasıl bir öldürme saikiyle hareket etmişler akıl alır gibi değil.Gencecik bir insanı canice hislerle öldüren insan kılığındaki canavarları yakalamak polisin boynunun borcu artık.
Daha derinde duran problem ise toplumda yaygınlaşan şiddet.Ekonomik krizler aile hayatında da şiddeti tırmandırmakta.Suç işlemek istisnai bir eylem olması gerekirken işlenen cürümlerin cezasız kalması ya da gizli-açık desteklenmesi,bireye bu yönde dayatılan baskı, kitle iletişim araçlarında abartılarak yahut gereken önem verilmeden sunulan haberler,görüntüler... bizi bu tehlikeli sarmala gitgide itiyor.Savaşların bittiği, insan öldürmenin en büyük suç olduğu bir dünya için kendi içimizdeki ilkel gücü açığa çıkarıp, törpülemeliyiz.Çünkü yaşamak en yüce değer.İnsanoğlunun yeryüzünde varolduğu günden bu yana inen tüm dinler, koyulan yasaklar hep içindeki kötülüğe engel olmak amaçlı değil mi? Özünde insan hakları, bilinçli bir şekilde kendi varoluşuna sahip çıkabilmenin göstergesi.Son söz bu yol ise hayatı ve insanları sevmekten geçiyor.
29 Mayıs 2009 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder