10 Eylül 2009 Perşembe

2009 2.Çeyrek Küçülme Rakamları...

Ekonomimiz tekstil ürünü gibi suyu çekince daralıyor.TÜİK tarafından dünkü yağmurun akabinde açıklanan ikinci çeyrek rakamlarına göre küçülme GSMH %7 oranında olmuş.Ocak-Şubat ve Mart aylarını kapsayan 'büyümeme' rakamları ise %14.3 olarak düzeltildi.TÜİK, 2008 yılının toplam GSMH'sını ise %0.9 olarak yeniden ilan etti.Dolar bazında küçülme daha da kötü %22.3...Bildiğim kadarıyla bir ekonomi 3 veya 4 çeyrek üst üste küçülme yaşadıysa durgunluğa girdiği kabul ediliyor.Oysa Türkiye 2007 yılının sonundan beri daralmayı tüm hücrelerinde yaşıyor. Kısır siyasi tartışmalara, suya tirit açıklamalara bakarsanız yaşananlar üretmeyen ekonominin siyasete yansımasından başka bir şey değil.İşte 2008 ve 2009 yılı GSYH rakamları.

Ekonomideki kısmı düzelmeler ise tsunami dalgasından önce denizin çekilmesini hatırlatıyor. Önce borsa düşecek, ardından faizler ve kurlar yükselmeye başlayacak. Peki bu depremi tetikleyecek öncü sarsıntı ne olabilir? Bana kalırsa öncü sarsıntı siyasetten kaynaklanabilir. Saçma sapan bir tartışma ve... krizin önlenemeyen yükselişi. Toplum açısından en kötüsü ise yoğun boş vermişlik duygusu.Benliğimizi saran bir umursamazlık ile baz istasyonlarına benzer biçimde çevremize kanserli hücreler yayıyoruz.Dilencilik ve yağma kültürü bu kanserli bünyenin çevresine yaydığı pis kokular... Tabandan tavana yaşanan kirlenme hepimizi etkisi altına alıyor. Afyon yemiş gibi sokaklarda gezenler bizim insanlarımız.

Ekonomik krizin Türkiye'ye en acı hediyesi orta sınıfla birlikte değer yargılarının ortalıktan çekilmesi oldu.Artık yolun sonuna geldik, yılanın sokmadığı kimse kalmadı. Ya hep aynı olanlara oy verip onları suçlayacağız ya da sorumluluk alarak önce kendimizden başlayarak etrafımıza çeki düzen vereceğiz.Osman Kaçmaz bizlere örnek olmalı. Kaçmadı , savaşıyor. Darısı başımıza...

1 yorum: