George Soros şu sözü söylemiş "Türkiye'nin en büyük ihracat kalemi askeridir" diye. Haklı, ABD AfPak Temsilcisi Richard Holbrook ve ardından Rasmussen ziyaretleri Afganistan'a daha çok muharip Türk askeri istemek amaçlı.Gerekirse ISAF komutanlığı ülkemize verilerek asker gönderme sorumluluğumuz arttırılacak. Seçimlerden yeni çıkan savaş yorgunu Afgan halkı sevdiği Türk askerini karşısında eli silahlı görmek istemez,kendi iç hesaplaşmalarına karışmak Kore'de, Somali'de yapılan hataları tekrar etmek olur. Üstelik El-Kaide ve Taliban hiç olmadığı kadar güçlü pozisyonda iken.Hamid Karzai seçimleri kazansa bile ABD güdümlü olması onu herhangi bir seçenek olmaktan çıkarıyor.Muhalefet ise Pakistan'da olduğu gibi Taliban merkezli bir ayaklanma içerisinde. Öldürülen Mesud'ud yerine başka bir Mesud getirilmek isteniyor, bu konuda atılan dış adımların esas amacı Pakistan'ın istikrarsızlaştırılması.
Obama'nın iç politikadaki desteği azalıyor,müttefikler düzeyinde ise balayı dönemi bitmiş durumda. Küresel Kriz'in tüm ülkelerin iç sorunlarına odaklanmasına yol açması ile son 10 yılın savaşları artık küresel menfaat kavgasını yerelleştirerek iç çatışmalar boyutuna taşıyacak.ABD, Irak'tan yakasını sıyırmaya çalışırken sıra Afganistan'a geliyor.Sorumluluklarını yıkmak istediği en önemli güç ise Türkiye. İngiltere ve diğer ülkelerin, NATO'nun en büyük ikinci ordusundan daha fazla asker göndermesi için ABD'yi sıkıştırması kendileri açısından mantıklı gözüküyor.
Tüm bu yaşananlar , bizler zamanlaması hatalı bir Kürt Açılımı ile meşgul olurken Dünya'da iyice derinleşen kriz+savaş bunalımının kıyımıza bıraktıkları.Hormonlu bir büyümenin esiri olmuş, borç batağı içerisinde refleksleri zayıflamış bir Türkiye tablosu düşmanlara cesaret veriyor.Zaten müttefiklerimizi sayarsak düşmana ihtiyacımız pek görünmemekte.
28 Ağustos 2009 Cuma
Afganistan Batağı...
Etiketler:
ABD,
Afgan Seçimleri,
Afganistan,
dış politika,
Holbrook Ziyareti,
Pakistan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder