11 Haziran 2009 Perşembe

Afganistan Parçalandı Sıra Pakistan'da...

2001 yılındaki işgalden önce de Afganistan iç savaş ve işgal gerçeğini tüm acılarıyla yaşamıştı. 1979 tarihli S.S.C.B. saldırganlığı ve buna karşılık ABD'nin Yeşil Kuşak projesi Taliban ve El-Kaide'nin filizlenmesine yol açtı. Ülkedeki karmaşık etnik gruplar, aşiretler, uyuşturu baronları, çevre ülkelerin siyasi emelleri... gibi unsurlar iç savaş koşullarını belirledi. Savaş döneminin düşman devleti S.S.C.B. yenilip ülkeyi terkettikten sonra da bölgedeki husumetler devam ederek şimdiki yok oluş tablosunu önümüze getirdi.

Soru şu: Sırada Pakistan mı var? Kasım ayında Bombay saldırılarının -Pakistan kökenli El-Kaide'ye yakın- Leşker-i Tayyibe tarafından yapıldığı biliniyor. İki ülke arasında Keşmir Sorunu, sınır anlaşmazlıkları, nükleer güce sahip olma ve o gücü kullanma konusundaki rekabet ilişkileri gergin tutuyor. Navaz Şerif'in ana muhalefet lideri olarak ülkesine geri dönmesi, buna karşılık Asaf Ali Zerdari'nin zayıf idaresi altında Svat Vadisi'nde Pakistan Taliban'ına yönelik kanlı operasyonlar iç siyaseti açmaza düşürmüştür. ABD'nin zorlaması ile yapılan Svat Operasyonu ülkeye daha fazla kan ve gözyaşı getirecek.Bu dengede İran'ı unutmamak gerek; çünkü zayıf bir Pakistan, İran için tercih sebebidir.

Sadece 1 ayda, 2 milyon insan iç savaş nedeniyle göçmen durumuna düştü. Afganistan'da güçlenen Taliban Pakistan'da da istihbarat örgütünün desteği sayesinde varlığını koruyor. Ekonominin zayıf olduğu, sosyal hayatın din odaklı aşırılar tarafından kısıtlandığı, hukuk ve demokrasinin seçkinler elinde oyuncak haline getirildiği Pakistan, ABD dostluğunun diyetini ödüyor olmasın?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder