AKP ve Fethullah Gülen ile ilgili Genelkurmayca hazırlandığı iddia edilen belgeler "vehamet" tartışmasını da beraberinde getirdi. Dün, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı 80 dakika başbaşa görüşürken bu kelime çerçevesinde fikir yürüttükleri öne sürülebilir. Önümüzdeki yaz ayları boyunca en ufak gerilimle birlikte siyasi kargaşaların yaşanacağı o kadar açık ki bunu görmemek için sağduyu özürlü olmak gerekir. Darbe yanlısı güçler her zaman olacak ülkemizde ama yönetemeyen siyaset, kriz ekonomisinin sosyal hayata düşen izdüşümü bana kalırsa.Dünya ekonomisini altüst eden kriz herşeyi yeniden şekillendirirken Türkiye bu değişim dalgasının dışında kalmayacak. Rant ekonomisinden paylaşım ekonomisine, aşiret değerlerinden çağdaş değerlere doğru yola çıkmadığımız sürece kaos hep bizim yanımızda olacak.
TBMM'de 300 den fazla milletvekili ile temsil edilen AKP, tek adam partisi olmasından kaynaklanan boşluğu dolduramıyor. Ülkemizin siyasi partileri güçlü isimlerin yönettiği kanarya seven dernekleri statüsünden kurtarılmalı ve liderlerimiz Atatürk gibi olma heveslerinden bir an önce vazgeçmeliler. Benzemeye çalıştıkları Mustafa Kemal'den ziyade Franco, Salazar ya da Musollini'leri andırıyorlar. 21. yüzyılda bu isimleri konuşmak çok acı. Ancak faşizm, üretim ekonomisinin olmadığı geri kalmış toplumların yaşam içececiği, AKP ise bu yapının yerel/küresel temsilcisi bana kalırsa. Örgütsel değil de bireysel terörizmin daha fazla yaşandığı ülkemizde faşizmin ayak seslerini işitmiyorsanız durum gerçekten vahim.
17 Haziran 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder