Yaşanan ekonomik bunalımın siyasete sıçramaması eşyanın tabiatına aykırı olurdu. Taraf Gazetesi'nin son haberi tarafını ilan etmişlerin kozlarını yeniden paylaşacakları, merkez üssü Ankara olan rant kavgasını yeniden sahneleyecek. Türkiye'de kişi başına en fazla mevduat düşen ilin Ankara olduğunu öğrendim: Rüşvetin belgesi olmaz ama mevduatı olur tabii.Seçilmiş iktidar ile atanmışların savaşında öne çıkan, yeni Anadolu burjuvazisinin eskisini altetme planından başka birşey değil.
Türkiye muhafazakarlaştırılırken sermaye bir o kadar tekelleştirildi 80'li ve 90'lı yıllarda. Koç,Sabancı, Eczacıbaşı,Karamehmet,Şahenk'lerin... yerine Ülker, Albayrak,Boydak aileleri devşirildi, üretilen artı değer yoksul sınıflardan ziyade haksızca sermayedarlara aktarılıyordu. Bunun adını da koymuştuk yüksek enflasyon...Hayali ihracatcıların, bankerlerin, tefecilerin, vurdumduymaz hükümetlerin hortumlamalarıyla yaratılan bütçe açığı ve borç sarmalı en haksız vergi türü olan yüksek enflasyonla ikame edildi. Tüketimle şahlanan talebe arz yetişemiyor ayın sonunu getiremeyenler borçlanarak bankaların, tefecilerin ya da varlık yönetim şirketlerinin insafına kalıyorlardı 2000'li yıllarda.
Bizi aldatıyorlar... Sahnede sergilenen oyun rant paylaşım kavgasından başka birşey değil. Buradan bakınca paranın özne, insanların nesne olduğu bu gölge oyunu koca koca adamların en kutsal değerleri ayaklar altına aldığı rezilce bir tezgah. Halkımız iki tarafa da inanmasın. Taraf Gazetesi'nin de dış istihbarat servislerinin psikolojik savaş taşeronu olduğuna biraz ihtimal versin, en azından ben böyle düşünüyorum.
Sivil demokrasi gazete haberleriyle değil alt/orta sınıfa daha fazla öncelik veren ekonomi politikalarıyla gelişir.
19 Haziran 2009 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder