12 Haziran 2009 Cuma

İran'ın Seçimi...

Fazla tanımadığımız bir ülkede,İran'da bugün cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılıyor.4 aday arasından Ahmedinecad ve Musavi başkanlığa yakın isimler. Musavi 1988 yılına kadar ülkede başbakanlık yapmış, bana kalırsa Ahmedinecad'a göre daha saygın bir isim . Ancak Ahmedinecad bir dönem daha başkanlığı alırsa şaşırmamak gerekir derim. İslam Devrimi'nden beri İran, Dünya'ya din kisveli bir duvar ördü. Yasaklar ve baskılarla geçen onca yılın ardından dışa kapalı olmanın getirdiği çürümüşlük, fakirleşme, kendisinden farklı olana karşı duyulan merakla karışık değişim isteği hızla arttı.Her şeye rağmen İran Ortadoğu'da etkisi fazlasıyla hissedilen bir ülke.

Dış ilişkiler açısından bakarsak Obama'nın başkanlık dönemi diyalog özlemiyle başladı. Dünya'nın geri kalanıyla barışmak isteyen ABD aslında kazanamayacağı küresel savaşın zararlarını azaltmak amacında.İsrail ise nükleer güç sahibi, düşman bir ülkenin varlığından iyiden iyiye rahatsız. Bir tarafa ABD-AB-İsrail kanadını koyarsak diğer tarafta İran-Rusya-Çin bloku durmakta. Geleceğin çok kutuplu dünyasından öte ABD yanlısı ya da ABD muhalifi ülkeler olarak okunabilir yeryüzünün yeni politik düzeni.İran neyi seçerse seçsin değişim kapısına gelmiş dayanmış durumda. Rafsancani,Devrim Muhafızları, Besiçler, Ahmedinecadlar ya da diğer isimler... son kullanma tarihi geçmiş ürün durumundalar. Burada en önemli konu mollaların elinde bulunan ekonomik gücün halkın refahına yönelik olarak nasıl kullanılacağı? Değişim yanlıları varolan pastayı ihtiyaç halindeki kitlelere adil bir biçimde nasıl dağıtabilir? Mevcut siyasi sistem çürümüş olarak duruyor ya da Devrim evriliyor diyebiliriz, ama hangi yöne? Önümüzde kanlı bir Pakistan-Irak ya da Afganistan örneği dururken Türkiye olarak bu seçimler bizim için önemli sonuçlar doğurmaz mı? Sorular sorunlara yönelik çözümleri de içinde barındırmalı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder